Türkiye'de Beyaz Toprak Kullanımı ve Mezotelyoma İlişkisi

Türkiye’de, Orta ve Güneydoğu Anadolu’da önemli bir halk sağlığı problemi oluşturmaktadır. Türkiye’de ayrıca Kapadokya bölgesinde 3 köyde (Tuzköy, Karain ve Sarıhıdır köylerinde) diğer asbest olmayan bir mineralin MPM epidemisine yol açtığı bulunmuştur. Bu mineral fibröz “zeolite” (erionit) olarak adlandırılmaktadır.

Erionit en güçlü karsinojen (Kanser yapıcı) olarak kabul edilmekte olup, bu köylerde evlerin yapıldığı tüf kayaları ile evlerin dayanığı ve kiler olarak kullanılan mağaraların duvarlarında bulunmuştur.

Türkiye’de insidans hakkında kesin bilgi vermek mümkün değildir. Fakat sorunun boyutları büyüktür. Deneysel çalışmalar ile erionitin beyaz asbestten 300-800 kat, mavi asbestten ise 100-500 kat daha karsinojen olduğu gösterilmiştir.

Asbestin selim veya habis hastalık yapabilmesi için, solunduktan 20-40 yıl bir sürenin geçmesi gerekmektedir. İnsanlar asbesti, iş ortamında veya çevresel yolla soluyabilir. Az da olsa, asbest işçisinin giysisine takılmış olan tozu evdeki yakınları olarak soluyabilmektedir.

Türkiye’de Orta Anadolu’da yaklaşık olarak 16 milyon kişinin kırsal bölgede yaşadığı kabul edilmektedir. Bunların yirmi yaşın üstündekilerin yaklaşık % 25’inde asbeste bağlı selim plevral hastalıklar bulunmaktadır. Bu oran yaş ilerledikçe doğrusal olarak artmakta ve % 80’lere ulaşabilmektedir.
Asbest denilince akla Malign mezotelyoma gelmektedir. Batı dünyasında maliğn mezotelyoma insidansı( görülme sıklığı) 1- 2.2 / 1.000.000 / yıl iken Türkiye’de yılda en az 500 kişide bu hastalık görülmektedir. Türkiye’de yeterli istatistiksel çalışma olmamakla birlikte plevral mezotelyoma oluşma riski 996/100.000 kişi/yıl olarak tahmin edilmektedir.

Batı ülkelerinde emekli asbest işçisi hastalığı olan malign mezotelyoma, ülkemizde orta yaş hastalığı durumundadır. Bizim kırsal bölgemizin insanları  asbesti çevresel yolla solumaktadır. Yukarıda bildirilen yıllık sayının en fazla onu mesleksel asbest solunmasıyla meydana gelebilmiştir. Yani, batı dünyasının mesleksel hastalığı, bizim çevresel hastalığımızdır. Türkiye’de asbest liflerinin solunması, içinde asbest bulunan beyaz toprağın, “Ak toprak”, “Gök toprak”, “Ceren toprağı” “Çelpek” gibi çeşitli isimlerle, kireç, sıva, çatı ve zemin toprağı olarak kullanılmasından gelmektedir. İç Anadolu köylerinde bu amaçla kullanılan toprağın çoğunun içinde hiçbir endüstriyel değeri olmayan tremolite asbest bulunmaktadır. Bu tür asbestin lifleri tıpkı mavi ve kahverengi asbest gibi ince uzun veya kalın olabilmektedir.

Ülkemizde çevresel yolla asbest solunmasına bağlı hastalıkların en yoğun olduğu bölgeler: Eskişehir’in Mihallıççik ilçe ve köyleri, Konya Ereğli’sinin Halkapınar ve Ayrancı köyleri, Çankırı’nın Ilgaz ve Şabanözü köyleri ve Yozgat’ın Sorgun ilçesi ve köyleri, Sivas’ın Yıldızeli ve Şarkışla köyleri, Güney Doğu Anadolu bölgesinde Diyarbakır’ın batısındaki Ergani ve köyleri, Elazığ’ın Maden ve Polu köyleri, Malatya, Adıyaman ve Urfa’nın Siverek ilçesi yer almaktadır. Karadeniz’in sahil bölgeleri ve Doğu Anadolu yerleşim yerlerinde asbestle ilgili hastalık bulunmamaktadır. Trakya’nın birkaç köyünde asbest solunmasına bağlı beniğn plevral değişikliklere rastlanmıştır. Ege bölgesinde sadece Denizli’in Tavas ilçesi köylerinde, Burdur’un Yeşilova bölgesi, Kütahya’nın Aslanapa ve Gediz ilçesi, Afyon’un Elmadağ ilçesi köylerinde sporadik asbestle ilgi hastalıklar bulunmuştur. Akdeniz bölgesinde, Toros dağları yamaçlarındaki köyler ve Hatay’ın Kırıkhan ve Reyhanlı köylerinin bazılarında tremolit asbest içiren toprağın yukarıda bahsedilen yolla kullanılması sonunda iç ortam havanının solunmasıyla asbesle ilgili hastalıklar gelişmektedir.

Binlerce yıl önce Erciyes, Hasandağ ve hemen yakınındaki Melendiz dağlarının volkanik lavlarının örttüğü, yabancıların Cappadocia, bizlerin Göreme dediği bölgede eşsiz doğa harikası olan jeolojik bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu yörenin sadece üç yerinde, su ve tuz ile reaksiyona giren volkanik lavlar kristalize olarak lifsel yapıda erionite’nin oluştuğu yerlerde Karain, Tuzköy ve Sarıhıdır köyleri yerleşmiştir. Erionite’nin asbestin yaptığı hastalıkların tümüne sebep olduğu Göreme bölgesindeki çalışmalarla gün yüzüne çıkmıştır. Bu bölgedeki üç köyden ayrı olarak diğer köylerde seyrek de olsa malign plevral ve peritoneal mezotelyoma endemisi olduğu Prof Dr. İzzettin Barış ve ark tarafından yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Kanserin oluşmasında esas etken erionite olmakla beraber genetik yatkınlık da ek faktör olarak etkilidir.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Dr. Sevin Karalar

Tags: