Pnömotoraks

Plevra, göğüs boşluğunu çevreleyen ve akciğerleri örten iki tabakalı ince, bir zardır. Dış zar göğüs duvarının iç yüzünü kaplar, iç zar ise akciğerlerin dış yüzeyini kaplar Bu iki zar tabakası arasındaki kısma göğüs zarı boşluğu (plevra boşluğu) denir. Bu boşlukta ince bir tabaka halinde bulunan sıvı akciğerlerin soluk alıp verme sırasında rahatça hareket etmesini sağlar. Plevra boşluğunda normalde hava bulunmaz ve bu alandaki basınç negatif değerlerdedir. Akciğer dokusu normalde bir balon gibi büzülme ve sönme eğilimindedir. En zorlu nefes verme sonunda bile akciğerlerde belirli bir miktar hava daima kalmaktadır yani akciğer tamamen sönmemektedir.

Havanın plevra boşluğuna girmesine pnömotoraks denir. Hava buraya, akciğerlerden veya atmosferden girebilir. Plevral boşlukta normalde negatif olan basıncın, bu alana hava girmesi ile artıp pozitife dönmesi sonucu akciğerlerin büzüşmesi, çökmesi pmönotoraksın oluşumunu açıklar. Amfizem, bronşektazi, akciğerin kistik hastalığı pnömotoraksın başlıca nedenlerini oluştururlar.

Kendiliğinden gelişen pnömotoraks, kişide altta yatan bir hastalığın olması veya olmamasına göre iki gruba ayrılır. Eğer altta hiçbir hastalık yok ise buna “primer spontan pnömotoraks“, eğer altta bir başka akciğer hastalığı varsa, örneğin KOAH, kistik fibrozis, akciğer kanseri gibi, buna da “sekonder spontan pnömotoraks” adı verilmektedir.
Primer spontan pnömotoraks erkeklerde yılda 7.4/100,000, bayanlarda 1.2/100,000 olarak rapor edilmiştir. Ülkemizde yılda 2,500 civarında olgu beklenmektedir. Olguların hemen tamamı genç, 20 yaş civarı, kişilerdir. Çoğunluğu sigara içicisidir.

Sekonder spontan pnömotoraks, daha önce akciğer sorunu olan hastalarda, bu sorunun kolaylaştırması ile, ama kendiliğinden, pnömotoraks gelişmesine verilen addır. Görülme sıklığı primer spontan pnömotoraks sıklığına benzer; ancak daha ileri yaştaki hastalarda görülür. Tablo bazen alttaki hastalığın kliniği ile örtülebilir. En sık neden olan hastalık KOAH’dır ve olguların önemli bir kısmı KOAH alevlenmesinde zannedilir; atak tedavisine cevap vermeyen ya da başlangıçta ağır olan olgularda pnömotoraks mutlaka akla getirilmelidir. Çünkü, zaten alttaki hastalık nedeniyle solunum sıkıntısı içinde olan hastalar bir de pnömotoraks eklenince hayati tehlike yaşayabilir. Fizik muayenede alttaki hastalık bulguları da tabloda vardır. Akciğer filmi tanı koydurucudur.

Tedavide göğüs tüpü-su altı dranajı sıklıkla tercih edilir. Ancak pnömotoraksın bu hastalarda tekrar etme şansı yüksektir. Ayrıca hava kaçağı bu hastalarda daha ciddi ve uzun süreli olabilir; dolayısıyla tedavide daha sık plörodezis( plevra zarlarının yapıştırılması), torakoskopi veya torakotomi(cerrahi ) gerekebilir.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Dr. Sevin Karalar

Tags: