Çocuklarda Astım Tanısı

A) KLİNİK ÖZELLİKLER

Öykü:
Astım, çocukluk yaş grubunda en sık rastlanan kronik hastalıklardan biri olduğu için tanı doğru konmalı; daha sonra hastalığın şiddetine göre uygun tedavi başlanmalıdır. Çocuklarda astımın tanısı büyük ölçüde öyküye dayanarak yapılır. Çocukta geçirilmiş viral enfeksiyon, egzersiz ve alerjen ile karşılaşma sonucunda özellikle hırıltılı solunum veya öksürük ortaya çıkıyorsa öncelikle astım düşünülmelidir. Göğüste sıkışma hissi, nefes darlığı ve hırıltılı öksürük az rastlanan bir durumdur. Anneler bu atakların efor ve egzersiz ile tetiklendiğinin farkındadır ve genellikle gündüz iyi olduğunu, gece ise uykudan uyanacak kadar şiddetli öksürdüğünü söylerler.
ÇOCUĞUN KOŞTUĞUNDA ÖKSÜRMESİ BRONŞ DARALMASI BULGUSU OLUP ASTIM İÇİN UYARICI BİR BULGUDUR.

Çocuklarda astım tanısı konulurken aile öyküsü çok önemlidir. Başta anne ve baba olmak üzere birinci derece akrabalarda bulunabilecek alerjik hastalıklar sorgulanmalıdır.

Fizik muayene:
Aynı hastada birden fazla alerjik hastalığın birlikte görülme oranı yüksek olduğundan, fizik incelemede diğer alerjik hastalıklara ait bulgular da araştırılmalıdır. Hafif de olsa karakteristik yerleşim bölgelerinde atopik dermatit lezyonları olup olmadığı,su gibi burun akıntısı ve tıkanıklığı, burun üstünde 1/3 alt uçta enine çizgi, göz altlarında mor renkli halkalar (alerjik shiner) olan, alerjik selam veren muayenede soluk burun içi, alt konka (burun içi kıkırdak- burun eti) büyümesi, geniz akıntısı saptanması alerjik riniti düşündürmelidir.Astımlı hastalarda genellikle çomak parmak gelişmez. Eğer varsa bronşektazi veya kistik fibroz düşünülmelidir. Astımlı hastanın nefes darlığı, tıkanması şiddetli ise hırıltılı solunum dışarıdan kulakla duyulabilir.

B) LABORATUVAR BULGULARI

Solunum fonksiyon testleri:
Solunum fonksiyon testlerinin tanıdaki yeri çok önemlidir. 5-6 yaşından büyük çocukların uyum sağlayabilmesi nedeni ile ancak büyük çocuklarda spirometrik testler yapılabilmektedir. Bebeklerde ise hava yolu obstrüksiyonu daha özel cihazlarla ölçülebilmektedir.

Sinüs grafisi:
Alerjik rinit ve sinüzit, astımlı hastalarda daha sık görülmekte ve birlikte tedavi edilmesi gerekmektedir. Öksürük, baş ağrısı gibi şikayetleri olan hastalar ile, astımı kontrol edilemeyen çocuklarda sinüs grafileri ve gerekirse bilgisayarlı tomografileri çekilmelidir.

Deri testleri:
Atopi araştırmak için yapılır. Astımın tanısında değil etyolojisinin saptanmasında yardımcı olabilir.

C) KORUNMA

Primer korunma :

Hastalığın hiç ortaya çıkmamasını amaçlar. Hassas dönemin gebelikte başladığı düşünüldüğünden, günümüzde dikkatler en çok primer korunma da toplanmıştır.

Sekonder korunma :
Atopik bünye için genetik olarak kodlanmış infantlarda bulgular çıkmadan önce hastalığı saptama ve kür sağlama amaçlanır. 

Tersiyer korunma :
Hastalık geliştikten sonra alınması gereken önlemleri içerir. Hastalığın şiddetini en az düzeye düşürmek amaçlanır. Akut atakların birçok alerjen ile tetiklendiği bilinmektedir. Ev tozu akarı duyarlılığı olan hastalar akarları en aza indirebilecek düzeyde önlemler almalıdırlar.

Evde buhar yapmayarak, evin içinde çamaşır kurutmayarak ve güneş gören evlerde oturarak, yaşanan evde nem oranının %50’nin altına düşürülmesi; odaların sık sık havalandırılıp hava sirkülasyonun sağlanması gibi önlemler akar konsantrasyonu azaltmada yararlı olur. 

Tersiyer korunmada en önemli yeri sigaradan korunma oluşturur. Sigaranın çocuğun bulunmadığı diğer odalarda içilmesinin kesinlikle yeterli olmadığı, evde asla sigara içilmemesi gerektiği ailelere anlatılmalıdır.

 

Göğüs Hastalıkları Uzmanı
​Uz. Dr. Sevin KARALAR

Tags: çocuklarda astım tanısı, astim tanisi, çocuk, astim ve cocuk, astım ve çocuk, astım,