Astım Hastalığında Risk Faktörleri Nelerdir?

Bronşial astım ailesel geçişi olan, kalıtımın önemli rol oynadığı bir hastalıktır. Genel popülasyonda astım %8-10 oranında görülürken, anne ya da babadan birisi astımlı ise doğacak bebekte astım görülme olasılığı %20-30’a yükselmekte, anne ve babanın her ikisi de astımlı ise oran %60-70’lere çıkmaktadır. Bu bulgular astımlı hastalarda genetik faktörlerin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Ancak, genetik yatkınlığı olan herkeste astım ortaya çıkmamaktadır.

Yeni Gine de 1970’li yılların başlarında astım görülme sıklığı %1.1 iken, ülkeye battaniyenin girmesi ve evlerde yaygın olarak kullanılmaya başlanması ile birkaç yıl içinde astım görülme sıklığı %7.3’lere çıkmıştır. Görülme sıklığındaki bu hızlı artış battaniyeler ile birlikte ev tozu akarlarının evlere girmesi ve kişilerin akarlar ile yoğun olarak karşılaşmasına bağlanmaktadır.

İkinci dünya savaşından sonra doğu ve batı olmak üzere iki ülkeye ayrılan Almanya’da yaşayan ve genetik olarak aynı kökenden gelen çocuklarda yapılan çalışmalarda atopi ve astım görülme sıklığı farklı bulunmuştur. Batı Almanya’da yaşayan çocuklarda astım %5.9. alerjik rinit %8.6 oranlarında saptanırken, Doğu Almanya’da bu oranlar astım için %3.9. alerjik rinit için ise %2.7 olarak bulunmuştur. Aynı etnik kökenli, ancak farklı çevresel özellikleri olan bu iki ülke arasında görülen anlamlı farklılık çevresel faktör ile açıklanabilmektedir.

Modern yaşamdan kaynaklanan ev içi allerjenlerinin ve egzoz kirliliğinin daha fazla olması, çocukluk çağı enfeksiyonlarının daha az görülmesi, anne sütü verilmemesinin yaygın olmaması gibi faktörler nedeniyle Batı Almanya ‘da atopi ve astım görülme sıklığının daha yüksek olduğu kabul edilmektedir.

1981-1987 yılları arasında Barselona’da astım epidemileri ortaya çıkmıştır. Yapılan çalışmalar bu epidemilerin Barselona limanına soya fasulyesi getiren gemilerin yüklerini boşalttıkları günlere rastladığını göstermiştir. Gemilerden silolara soya fasulyesi boşaltırken antijenik yapıdaki soya tozunun şehre yayıldığı, buna paralel olarak da astım epidemilerinin oluştuğu kanıtlanmıştır.

Çevresel faktörlerin önemini gösteren diğer bir kanıt ise mesleksel astımdır. Yıllarca astım ile uyumlu hiçbir yakınması olmayan kişide, belirli iş kollarında çalışmaya başladıktan sonra astımın ortaya çıkabilmesi bunu desteklemektedir. Tüm bu bulgular genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de astım oluşmasında önemli roller üstlendiğini göstermektedir.

Tags: astim hastaligi, astim risk faktörleri, astim riski, bronşial astim