‘Alerji’ kelimesi Yunanca “allos” (diğer) ve “ergon” (iş) sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. Alerji herhangi bir madde ile karşılaşan ve ona karşı duyarlı -hassas- hale gelen bir insanın, aynı madde ile daha sonra yeniden karşılaştığında vücudunun bu olaya aşırı tepki göstermesi durumudur.
İnsan vücuduna çeşitli yollarla giren ve kanda kendine özgü karşıt bir madde oluşturan yabancı maddelere antijen, oluşturduğu karşıt maddeye ise antikor denir. Bu antijen bir alerjiye yol açarsa o zaman bu antijene alerjen denir. Çevremizdeki yabancı maddeler çeşitli yollarla vücudumuza girdiğinde bağışıklık sistemi bizi korumak için, bu yabancı maddelere karşı reaksiyon verir (örneğin virus ve bakteriler solunum yoluyla alındığında ateş yükselmesi); alerjik bünyeli kişilerde, zararlı olmayan maddeler (alerjenler) vücuda girdiğinde de bağışıklık sistemi sanki alınan madde zararlı imiş gibi reaksiyon verir ve çeşitli alerjik reaksiyonlar oluşur.
Alerjenler genellikle protein yapısında olan maddelerdir. Alerjenlerin kaynakları çok çeşitlidir.
En sık rastlanan alerjenler şunlardır:
2. Böcek alerjenleri
3. Besin alerjenleri
4. İlaç alerjenleri
5. Mesleki alerjenler
Bunlar içinde en sık rastlanan ve en sık alerjik hastalığa yol açanlar çevresel alerjenlerdir. Bunlar da bulundukları ortama göre ev içi ve ev dışı olarak ikiye ayrılır. En sık rastlanan ev içi çevresel alerjen ev tozu akarı alerjenleridir. En sık rastlanan ev dışı çevresel alerjenleri ise polenlerdir.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Dr. Sevin Karalar